Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.
- All the same, we still need a scientific account of how exactly pains are caused by brain processes.
Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
- Several processes for making soap have been invented over the course of history.
Suçlama süreçleri başladı.
- The impeachment processes have begun.
Tüm bu verileri işlemek için zamanımız yok.
- We don't have time to process all this data.
Tarih, her daim devam eden bir süreçtir.
- History is an ever-ongoing process.
Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
- Several processes for making soap have been invented over the course of history.
İstediğim bir kelime işlemcisidir.
- What I want is a word processor.
Ben kelime işlemcini kullanmak istiyorum.
- I would like to use your word processor.
Bu çok aşamalı bir süreçtir.
- It is a multi-stage process.
Onu şu anda yapma aşamasındayım.
- I'm in the process of doing that right now.
O işleme başlamak istiyorum.
- I want to get that process going.
Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
- Two more food processing plants closed down this month.
Modern tıbbın ilerlemesi uzun bir süreçti.
- The advancement of modern medicine was a long process.
En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir.
- The best solution can only be found by a process of trial and error.
En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir.
- The best solution can only be found by a process of trial and error.
Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.
- This computer has a Pentium processor.
Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz.
- We eat more processed food than natural food.
... sign SYS to their program files and their processes because if they ever found themselves ...
... We are run by our industrial processes. ...