تعريف printed في الإنجليزية التركية القاموس.
- yazdırılmış
- (Bilgisayar) yazdıran
- basılmak
- (Bilgisayar) yazdırıldı
- (Bilgisayar) yazdırma tarihi
- (Bilgisayar) yazdırma
- matbu
- {f} yaz
Gazetecilik, birilerinin yazılmasını istemediği şeyleri yazmaktır. Gerisi halkla ilişkilerdir.
- Journalism is printing what someone else does not want printed. Everything else is public relations.
Tom sayfayı dışarı yazdırdı.
- Tom printed out the page.
- basılı
Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.
- This manual is only available electronically. There is no printed version.
- {s} basılmış
Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.
- Newly printed books smell good.
Tom'un pijamalarına basılmış sevimli küçük kırmızı bir sincap resmi var.
- Tom's pajamas have a picture of a cute little red squirrel printed on them.
- baskılı
- print
- basmak
- print
- {i} baskı
Bu kitabın baskısı tükendi.
- This book is out of print.
Benim kitabımın baskısını niçin erteledin?
- Why did you put off the printing of my book?
- printed board
- (Elektrik, Elektronik) baskılı devre
- printed by
- (Bilgisayar) yazdıran
- printed circuit
- (Otomotiv) baskı devresi
- printed circuit
- (Otomotiv) baskı devre
- printed circuit board
- (Bilgisayar) baskı devre kartı
- printed circuit board
- (Askeri,Teknik) baskılı devre kartı
- printed circuits
- baskılı devreler
- printed form
- (Bilgisayar) basılı form
- printed material
- basma kumaş
- printed material
- (Askeri) basılı malzeme
- printed media
- yazılı basın
- printed calico
- pamuklu basma
- printed circuit
- baskılı devre
- printed circuit board
- baskılı devre levhası
- printed fabric
- basma kumaş
- printed matter
- basılı malzeme
- printed matter
- matbu madde
- printed paper
- basılı malzeme
- printed paper
- matbu madde
- printed document
- basılı evrak
- printed out
- çıktı
- printed paper
- basılı malzeme, matbu madde
- printed word
- Basılı kelime
- printed as original
- aslı gibi basılan
- printed board circuit
- (Bilgisayar) baskılı levha devresi
- printed book
- basılı kitap
- printed chart size
- (Bilgisayar) basılı grafik boyutu
- printed circuit board b
- (Otomotiv) baskılı devre kartı b
- printed clause
- (Ticaret) basılmış koşul
- printed clause
- (Ticaret) basılmış şart
- printed cloth
- emprime
- printed documents
- (Kanun) matbu evrak
- printed fabric
- (Tekstil) baskılı kumaş
- printed foil
- baskılı folyo
- printed insert
- (Tekstil) baskılı ilave parça
- printed label
- (Tekstil) baskılı etiket
- printed leather
- (Tekstil) baskılı deri
- printed material
- (Tekstil) emprime kumaş, basma kumaş
- printed material catalogue
- (Askeri) basılı evrak kataloğu
- printed matter
- matbu evrak
- printed paper
- (Ticaret) basılmış kağıt
- printed papers
- matbu madde
- printed papers
- matbu evrak
- printed textile products
- (Tekstil) baskılı tekstil ürünleri
- printed verdict
- (Kanun) karar ilamı
- printed wiring board (assembly)
- (Askeri) baskı devre (montaj)
- pre printed
- Önceden basılmış
- print
- yazdırmak
- print
- (Bilgisayar) kağıda dök
- print
- yazdrmak
- print
- (Bilgisayar) yazdırılsın mı
- print
- tab etmek
- print
- basılmış yazı
- print
- (Bilgisayar) yazdıracak
- print
- (Bilgisayar) yazdırma
Yazdırmadan önce düşün.
- Think before you print.
100 sayfa yazdırmak zorundayım.
- I have to print 100 pages.
- print
- (Bilgisayar) döküm alma
- print
- gravür (resim)
- print
- (Bilgisayar) yazıcıdan çıktı alma
- print
- (Fotoğrafçılık) negatiften fotoğraf basmak
- print
- mühür
- print
- matbaacılık yapmak
- print
- (Bilgisayar) yazıcıdan dökme
- print
- (Fotoğrafçılık) fotoğraf
Bazı fotoğraflar siyah-beyaz basıldı.
- Some photos were printed in black and white.
- print
- taşbaskı (resim)
- print
- marka
- print
- (Tıp) print
- print
- damga vurmak
- color printed
- renkli basılı
- display as printed
- yazıldığı gibi görüntüle
- print
- damgalamak
- print
- bastırmak
- print
- {f} bas
Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.
- Newly printed books smell good.
Tom küçük baskıyı okumayı zor buluyor.
- Tom finds it difficult to read small print.
- print
- emprime
- print
- yayınlatmak
- print
- çap etmek
- print
- tabı
- print
- tabetmek
- print
- matbaa harfleriyle yazı yazmak
- print
- basma kumaş
- print
- iz
- print
- klişeden basılmış resim çıkarmak
- print
- matbua
- print
- derin etki bırakmak
- early printed book
- erken kitap basılmış
- impressed, printed
- Basılı etkilendim
- name printed
- basılmış isim
- print
- yazdır
Peter'in ofisindeki yazıcı bozuk ve artık yazdırmıyor.
- The printer in Peter's office is broken and doesn't print anymore.
Yazdırmadan önce düşün.
- Think before you print.
- was printed
- basıldı
- display as printed
- Yazdırıldığı gibi görüntüle
- display as printed
- Yazıldığı Gibi Görüntülemek
- fabrics printed in gold
- (Tekstil) altın baskılı kumaş
- fonts as printed
- (Bilgisayar) yazdırıldığı gibi
- in type
- baskıya hazır
- print
- {f} basılmak
- print
- {f} işlemek (beynine)
- print
- {i} damga
- print
- {i} basma
Gazeteler bu hikayeyi basmadılar.
- The papers didn't print this story.
- print
- basılı resim
- print
- {i} iz: footprint ayak izi
- print
- {i} tab
Tom'un izleri tabancada.
- Tom's prints are on the gun.
- print
- negatiften yapılmış resim
- print
- {i} matbaa harfleri
- print
- {i} dergi
- print
- (Tıp) 1.İz, basmakla meydana gelen iz (ayak izi veya parmak izi gibi)
- print
- (Tıp) Negatif'inden meydana getirilen fotoğraf
- print
- {i} kalıp
- print
- satılmakta
- print
- basma işi kumaş
- print
- foto
Bazı fotoğraflar siyah-beyaz basıldı.
- Some photos were printed in black and white.
- print
- in print basılmış
- print
- out of print baskısı tükenmiş
- print
- {i} foto. fotoğraf, negatiften yapılmış resim. 6
- print
- {f} desen basmak
- print
- {i} nüsha
- print
- bası
O acele ile basıldığı için, kitabın bir sürü baskı hataları var.
- As it was printed in haste, the book has many misprints.
Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.
- Newly printed books smell good.
- print
- {f} matbaada basmak
- print
- üçüncü hamur kâğıt
- print
- (Tıp) Baskı, basım, matbua
- print
- yazmak, basmak, yazdırmak
- print
- (Tekstil) baski; emprime, basma kumaş; basmak; kumaşa desen yapmak
- print
- {f} yayınlamak
- print
- mizanpaj
- print
- hurufat
- what's the postage on printed matter
- basılı malzeme gönderme posta ücreti ne kadar