Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
- We must take measures to prevent traffic accidents.
Bu durumun tekrar oluşmasını engellemek imkansız.
- It is impossible to prevent this situation from occurring again.
Onun olmasını engellemek için yapabileceğin bir şey yok.
- There's nothing you could've done to prevent that from happening.
Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı.
- Drastic measures must be taken to prevent the further spread of the virus.
O, söylentinin yayılmasını engellemeye çalıştı.
- She tried to prevent the rumor from spreading.
Hastalık okula gitmemi engelledi.
- Illness prevented me from going to school.
Hastalık partiye katılmamı engelledi.
- Illness prevented me from attending the party.
Dün onun gelmesini ne önledi?
- What prevented her from coming yesterday?
Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
With that he put his spurres vnto his steed, / With speare in rest, and toward him did fare, / Like shaft out of a bow preuenting speed.
I brushed my teeth to prevent them from going yellow.
... lts gravitational pull prevents the planet from wobbling, ...
... But what prevents the government? ...