Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
- We generally drink tea after a meal.
Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
- Generally speaking, the climate in England is mild.
Genel halkın adaylar hakkında ne düşündüğünü anketlerin bize söylemesine güvenebileceğimizi sanmıyorum.
- I don't think we can trust the polls to tell us what the general populace thinks about the candidates.
Belediye başkanı halka hitap etti.
- The mayor addressed the general public.
General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi.
- The general decided to launch an offensive against the enemy camp.
Çatalların yemek için genel kullanımı milattan sonra onuncu yüzyılda başladı.
- The general use of forks for eating started in the tenth century A.D.
The general opinion on Baz Luhrmann's overstuffed epic Australia seems to be that it throws in everything but the kitchen sink, and then tosses that in too, just to be sure.