You know Americans are jealous of the British accent that they deem more prestigious.
- Amerikalıların daha prestijli saydıkları İngiliz aksanını kıskandıklarını bilirsiniz.
Dan attended a prestigious music school.
- Dan prestijli bir müzik okuluna başladı.
Cantonese is the prestige dialect of the Yue group.
- Kantonca, Yue grubunun prestij lehçesidir.
Tom's prestige is also being eroded.
- Tom'un prestiji de erozyona uğruyor.