O, nihayet IBM'in başkanı oldu.
- He finally became the president of IBM.
Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.
- The President of France visited Okinawa.
Geçen yıl Cumhurbaşkanı ile tokalaştığımı asla unutmayacağım.
- I'll never forget shaking the President's hand last year.
Bazı insanlar cumhurbaşkanının seyahat ederek çok fazla zaman harcadığını düşünüyor.
- Some people think the president spends too much time traveling.
O, bankanın genel müdürüdür.
- He's the president of the bank.
Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi.
- The president ignored the protesters outside his office.
Devlet Başkanının korumaları girişin önünde konuşlandırıldılar.
- The President's guards are stationed in front of the entrance.
Daha sonra devlet başkanına yazdı.
- Later he wrote to the president.
O, Amerikan başkanlık adaylarından biri.
- He is one of the American presidential candidates.
On sekiz yaşın altındaki Amerikalılara başkanlık seçimlerinde oy kullanma izni verilmez.
- Americans under the age of eighteen aren't allowed to vote in presidential elections.
the President of the United States.
I want some dead-president action, you one-armed bandit!.
... Mr. President, you go first. ...
... we've been on, not the one the president describes as a top-down, cut taxes for the rich. That's ...