present participle of to wait

listen to the pronunciation of present participle of to wait
الإنجليزية - التركية

تعريف present participle of to wait في الإنجليزية التركية القاموس.

waiting
{i} bekleyiş
waiting
{s} bekleme

Bekleme salonunda beş hasta vardı. - There were five patients in the waiting room.

Jim bizi beklemesinin bir sakıncası olmayacağını söyledi. - Jim said that he wouldn't mind waiting for us.

waiting
{s} ihtiyatlı
waiting
{s} temkinli
waiting
{i} eşlik
waiting
bekle
waiting
{i} refakât
waiting
{f} bekle

Bekleme salonunda beş hasta vardı. - Five patients were in the waiting room.

O beni bir saatten daha fazla bekletti. - He kept me waiting for more than an hour.

waiting
bekleyen

Yemek için bekleyen insan sıraları eskisinden daha uzundu. - The lines of people waiting for food were longer than before.

Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu. - The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.

waiting
bekleyerek

Bütün sabahı bir şey olmasını bekleyerek geçirdim. - I spent the whole morning waiting for something to happen.

Jim kızgın çünkü sinema randevusu gerçekleşmedi ve yağmurda onu bekleyerek bir saat geçirdi. - Jim's angry because his date for the movie stood him up and he wasted an hour waiting for her in the rain.

الإنجليزية - الإنجليزية
waiting
present participle of to wait
المفضلات