present participle of throw

listen to the pronunciation of present participle of throw
الإنجليزية - التركية

تعريف present participle of throw في الإنجليزية التركية القاموس.

throwing
atma

Tom eski video kaset çalarını atmak yerine satmaya çalıştı fakat hiç kimse onu almadı bu yüzden sonunda onu attı. - Tom tried to sell his old VCR instead of throwing it away, but no one would buy it, so he ended up throwing it away.

Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur. - Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.

throwing
fırlatma

O, bıçak fırlatma konusunda bir uzmandır. - He's an expert at throwing knives.

O taşı fırlatmanın amacı nedir? - What's the idea of throwing that stone?

الإنجليزية - الإنجليزية
throwing
present participle of throw
المفضلات