Hiçbir müzisyen o müziği cenaze töreninde çalmayı düşünmezdi.
- No musician would have thought of playing that music at the funeral.
Piyano çalmada asla çok iyi değildim.
- I've never been very good at playing the piano.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
Futbol oynamayı severim.
- I like playing football.
Onu her ziyaret edişinizde, onu video oyunları oynarken bulacaksınız.
- Whenever you visit him, you will find him playing video games.
Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
- Just then, the workers in the park brought over some small playing cards.
Yangın çocukların kibritlerle oynamasından kaynaklandı.
- The fire was brought about by children's playing with matches.
O, tenis oynamaya düşkün.
- He is fond of playing tennis.
Kart oynayarak zaman öldürdük.
- We killed time by playing cards.
Tom ve Mary, satranç oynayarak iyi bir zaman geçirdiler.
- Tom and Mary had a good time playing chess.