Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.
- Instead of eating real food, we just ate junk food all day.
Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.
- In the end, we ended up eating at that shabby restaurant.
Japon yemeği yiyerek büyüdüm.
- I grew up eating Japanese food.
Tom hapishane tarafından temin edilen düşük kaliteli yiyecek yiyerek besleniyordu.
- Tom was fed up with eating the low quality food provided by the prison.