Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
- They are talking loudly when they know they are disturbing others.
Sizi rahatsız etmiyorum, değil mi?
- I'm not disturbing you, am I?
Az önce rahatsız edici bir söylenti duydum.
- I've just heard a disturbing rumor.
Az önce Tom bana çok rahatsız edici bir şey söyledi.
- Tom just told me something very disturbing.
Ben onu huzur bozucu buldum.
- I found it disturbing.
Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.
- I didn't call on you for fear of disturbing you.
Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
- They are talking loudly when they know they are disturbing others.
Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.
- I didn't call on you for fear of disturbing you.
Ne olursa olsun seni rahatsız etmeye niyetim yok.
- I have no intention whatever of disturbing you.