Onları taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying them.
Onu taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying her.
Tom bir kitap yığını taşıyarak içeri girdi.
- Tom came in carrying a stack of books.
Tom üç şişe şarap taşıyarak odaya geldi.
- Tom came into the room carrying three bottles of wine.
O, kolunun altında bir şemsiye taşıyordu.
- He was carrying an umbrella under his arm.
Bebeği sırtında taşıyordu.
- She was carrying the baby on her back.
11 Haziran 1948 tarihinde, bir al yanaklı maymun, Albert I'i taşıyan bir V-2 Blossom , New Mexico'da White Sands'den uzaya fırlatıldı.
- On June 11, 1948, a V-2 Blossom launched into space from White Sands, New Mexico carrying Albert I, a rhesus monkey.
Askerler posta taşıyan trenleri korurdu.
- The troops would protect trains carrying mail.