O şimdi akşam yemeği hazırlamakla meşgul.
- She is busy preparing supper now.
Tom raporu hazırlamakla sorumludur.
- Tom is responsible for preparing the report.
Tom yarınki dersler için hazırlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to be preparing for tomorrow's lessons.
Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.
- Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams.
O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
- He was in charge of preparing a magazine for publication.
O, sınava hazırlanmakla meşgul.
- He is busy preparing for the examination.
Olacak şeye Tom'u hazırlamak için elimizden geleni yaptık.
- We did our best to prepare Tom for what was going to happen.
Sunumumu hazırlamak zorundayım.
- I have to prepare my presentation.
Bu sınava hazırlanmak en az 10 saatimi alacaktır.
- It will take me no less than 10 hours to prepare for the exam.
Konuşmaya hazırlanmak için çok az zamanım vardı.
- I had little time to prepare the speech.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Onun için hazırlık yapmak zorundayız.
- We have to prepare for that.
Onu yapmak için hazır değilim.
- I'm not prepared to do that.
Bunu yapmak için hazır değilim.
- I'm not prepared to do this.
We prepared the spacecraft for takeoff.
... And I was thinking about this as we were preparing for this ...
... MARVIN CHOW: And then obviously, while preparing to ...