preisgünstig

listen to the pronunciation of preisgünstig
ألمانية - التركية
fiyatı uygun, hesaplı
الإنجليزية - التركية

تعريف preisgünstig في الإنجليزية التركية القاموس.

budget
{i} bütçe

Gelecek yıl için bütçemizi ikiye katlamak zorunda kalacağız. - We'll have to double our budget for next year.

Tom bütçesine dikkat ediyor. - Tom is paying attention to his budget.

budget
{f} ayarlamak
inexpensive
{s} ucuz, pahalı olmayan; masrafı az
budget
{i} mali program
budget
{f} bütçe yap
budget
bütçede yer alan para miktarı
inexpensive
ucuz

Herhangi bir ucuz mağaza biliyor musun? - Do you know of any inexpensive stores?

Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler. - Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.

budget
bütçenin ayrıntılarıyla ilgilenmek
budget
{f} bütçe yapmak
budget
budget bütçe yap
budget
{i} yığın
budget
(Askeri) BÜTÇE: Gelir ve giderlerin belirli bir devre içinde karşılıklı tahminlerini gösteren cetvel
budget
{i} stok
inexpensive
{s} masrafsız
ألمانية - الإنجليزية