preferred, improved, asserted, moving forward, in front, old

listen to the pronunciation of preferred, improved, asserted, moving forward, in front, old
الإنجليزية - التركية

تعريف preferred, improved, asserted, moving forward, in front, old في الإنجليزية التركية القاموس.

advanced
{s} ileri

O ileri düzey bir Esperanto dersi alıyor. - He is taking an advanced course in Esperanto.

O ileri öğrencilere İngilizce öğretiyor. - She teaches English to advanced students.

advanced
ileri düzeyde
advanced
(Ticaret) geliştirilmiş
advanced
(Bilgisayar) gelişmiş ileri
advanced
(Ticaret) tekamül ettirilmiş
advanced
{f} ileri git
advanced
{f} ilerle

Askerler şehre doğru ilerledi. - The soldiers advanced toward the town.

Ordu tepeye kadar ilerledi. - The army advanced up the hill.

advanced
öne al/ilerle
advanced
{f} ileri git: adj.gelişmiş
advanced
{f} ilerle: adj.gelişmiş
advanced
{s} modern
advanced
{s} öncü
advanced
{s} ilerlemiş

Onun ilerlemiş yaşı onun bir iş bulmasını engelliyor. - His advanced age prevents him from getting a job.

advanced
{s} gelişmiş

Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor. - Japan is becoming the most advanced country technologically.

Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler. - Advanced countries must give aid to developing countries.

الإنجليزية - الإنجليزية
{a} advanced
preferred, improved, asserted, moving forward, in front, old
المفضلات