Her iki kelime de kullanıcının tercihine göre kullanılabilir.
- Both words can be used according to the preference of the user.
Benim tartışmasız tercihim bu seçeneklerden dördüncüsü ve sonuncusudur.
- My decided preference is the fourth and the last of these alternatives.
Tom Mary'nin doğru bir seçim yaptığına inanıyor.
- Tom believes Mary made the right choice.
Yoksulluktan dolayı okulu bırakmaktan başka seçimi yoktu.
- He had no choice but to give up school because of poverty.
Bana bu konuda seçme hakkı bırakmıyorsun.
- You leave me no choice in the matter.
Sana bir seçme hakkı veriyoruz.
- We're giving you a choice.
Test çoktan seçmeliydi.
- The test was multiple choice.
Bana bu konuda seçme hakkı bırakmıyorsun.
- You leave me no choice in the matter.
Bu bir tercih değil, önceliktir.
- It's a priority, not a preference.
... that some marketers belief that we actually have a brand preference ...
... on preference to the economic side thereof constant preference going around ...