Tam Mary'nin tahmin ettiği gibi Tom geç kalmıştı.
- Tom was late, just like Mary predicted.
O, onun kazanacağını tahmin etti.
- He predicted she would win.
Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.
- The National Center for Education Information says a predicted teacher shortage won't pan out because teachers who left the profession are returning.
İkinci çeyrek GSMH büyüme tahmin edilenden daha yüksekti.
- The second quarter GNP growth was higher than predicted.
Havanın yarın nasıl olacağını tahmin etmek zor.
- It's hard to predict what the weather will be like tomorrow.
Depremi önceden tahmin etmek gerçekten mümkün mü?
- Is it really possible to predict an earthquake?
Tom Mary'nin yarışı kazanacağını önceden tahmin etti.
- Tom predicted Mary would win the race.
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
- Tom attempted to predict the results.
The predicted storm hit, doing as much damage as expected.
... to all intelligent life. The universe must eventually approach the heat death predicted ...
... universe is a soap bubble, like what Einstein predicted, but there are other soap bubbles ...