Olayla ilgili kesin bir rapor hazırladı.
- He made an accurate report of the incident.
Yukarıdaki metin konuyla ilgili kesin bilgiler içermiyor.
- The text above contains no accurate facts on the matter.
Sizin durum analiziniz doğrudur.
- Your analysis of the situation is accurate.
Saatim sizinkinden daha doğru.
- My watch is more accurate than yours.
Bu tamamen doğru gibi görünüyor.
- This seems entirely accurate.
Tom geleceği tam olarak tahmin edebildiğini iddia ediyor.
- Tom claims he can accurately predict the future.
Tom rakamlarda hatasızdır.
- Tom is accurate at figures.
Those conceive the celestial bodies have more accurate influences upon these things below.