prachtvoll

listen to the pronunciation of prachtvoll
ألمانية - التركية
gösterişli, görkemli, muhteşem, şatafatlı
{'prahtfol} görkemli
الإنجليزية - التركية

تعريف prachtvoll في الإنجليزية التركية القاموس.

gorgeous
harikulade
gorgeous
{s} harika

Ne harika bir ceket giyiyorsun! - What a gorgeous coat you're wearing!

Elbise kesinlikle harika. - The dress is absolutely gorgeous.

gorgeous
{s} göz kamaştırıcı

Senin kesinlikle göz kamaştırıcı olduğunu düşünüyorum. - I think you're absolutely gorgeous.

Bence göz kamaştırıcısın. - I think you're gorgeous.

gorgeous
{s} muhteşem

O gerçekten muhteşem. - He's really gorgeous.

O göz alıcı muhteşem. - He's drop-dead gorgeous.

gorgeous
{s} görkemli

Bu görkemli bir şehir. - This is a gorgeous town.

Ne görkemli bir çiçek! - What a gorgeous flower!

gorgeously
harikulade bir şekilde
gorgeous
tıkabasa yemiş
gorgeous
debdebeli
gorgeously
görkemli bir şekilde
gorgeously
muhteşem bir şekilde
grand
ihtişamlı
gorgeous
{s} parlak
gorgeous
çok güzel

Çok güzel gözlerin var. - You have gorgeous eyes.

O zengin ve daha da iyisi o çok güzel. - She's rich, and even better, she's gorgeous.

gorgeous
hoş
gorgeous
tatlı
grand
{s} genel

Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer. - My grandfather usually eats breakfast at six.

grand
yüksek

Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi. - His grandfather was a soldier of high degree.

Büyükusta satrançta en yüksek ulaşılabilir ünvandır. - Grandmaster is the highest achievable title in chess.

ألمانية - الإنجليزية