Kesin ölçümler gerekli.
- Precise measurements are needed.
Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu.
- That's precisely why I need to meet Tom.
Ölçümde kesinlik önemlidir.
- Precision in measurement is important.
Kesinlik matematikte önemlidir.
- Precision is important in math.
Kusursuz hassasiyet, ölçümde gereklidir.
- Flawless precision is required in the measurements.
Ölçümde hassasiyet gereklidir.
- Precision in measurement is necessary.
O kesinlikle aradığımız adam.
- He is precisely the man we're looking for.
Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu.
- That's precisely why I need to meet Tom.
O çoktan elli yaşından daha fazla olduğunu, tam olarak elli beş olduğunu söyledi.
- He said he was already more than fifty years old, fifty five, to be precise.
Daha doğrusu, hayatın anlamı sorunudur.
- More precisely, it is the question of the meaning of life.
Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
- Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
Artık ihtiyacın olan kesin olarak budur.
- That's precisely what you need now.
Ölçümler hassas olmalı.
- The measurements need to be precise.
Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu.
- That's precisely why I need to meet Tom.
O kesinlikle aradığımız adam.
- He is precisely the man we're looking for.
Daha titiz olmalıydım.
- I should've been more precise.
Ölçümde kesinlik önemlidir.
- Precision in measurement is important.
Sami ateş etti ve izinsiz giren kişiyi kesin bir şekilde vurdu.
- Sami fired and shot the intruder with precision.
O çoktan elli yaşından daha fazla olduğunu, tam olarak elli beş olduğunu söyledi.
- He said he was already more than fifty years old, fifty five, to be precise.
Tam altıda buraya gel.
- Come here at precisely six o'clock.
Daha doğrusu, hayatın anlamı sorunudur.
- More precisely, it is the question of the meaning of life.
Kusursuz ölçümler gerekli.
- Precise measurements are necessary.
Tam altıda buraya gel.
- Come here at precisely six o'clock.
Tom ne yaptığını tam olarak biliyor.
- Tom knows precisely what he's doing.
Neden öyle düşündüğünü bana tam olarak söyle.
- Tell me precisely why you think so.
Ne hissettiğini tam olarak biliyorum.
- I know precisely what you are feeling.
Tam olarak ne yapıyorsun?
- What precisely are you doing?
Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu.
- That's precisely why I need to meet Tom.
O kesinlikle aradığımız adam.
- He is precisely the man we're looking for.
Bu haritacı haritalarda hassasiyeti ile ünlüdür.
- This cartographer is famous for the precision in his maps.
Kusursuz hassasiyet, ölçümde gereklidir.
- Flawless precision is required in the measurements.
That's exactly what I meant.
- That's precisely what I meant.
Give me an exact answer.
- Give me a precise answer.