Bu kitabın tavsiyelerini izleyerek, kendimi fakirlikten kurtarabilirdim.
- By following this book's advice, I was able to pull myself out of poverty.
Fakirlik onun çalışmalarına devam etmesini engelledi.
- Poverty prevented him from continuing his studies.
O yoksulluk nedeniyle oğlunu üniversiteye gönderemedi.
- He could not send his son to college because of poverty.
Yoksulluk onu çalmaya zorladı.
- Poverty drove him to steal.
O yoksulluk nedeniyle oğlunu üniversiteye gönderemedi.
- He could not send his son to college because of poverty.
Yoksulluk onu çalmaya zorladı.
- Poverty drove him to steal.
Yaklaşık bir milyar insan, açlık ve yoksulluktan muzdariptir.
- About a billion people suffer from hunger and poverty.
living in reduced circumstances.
... in poverty ...
... and poverty and education. ...