الإنجليزية - التركية
تعريف postpone, put off until a later time; delay, hold back, defer في الإنجليزية التركية القاموس.
- procrastinate
- {f} işleri daha sonraya bırakmak
- procrastinate
- kaytarmak
- procrastinate
- sürüncemede bırak
- procrastinate
- yubatmak
- procrastinate
- sürüncemede bırakmak, ağırdan almak, geciktirmek
- procrastinate
- ertelemek
Ben ertelemek eğilimindeyim.
-I tend to procrastinate.
- procrastinate
- {f} oyalanmak
- procrastinate
- (fiil) ertelemek, geciktirmek, ağırdan almak, oyalanmak
- procrastinate
- (Konuşma Dili) ayak sürümek
- procrastinate
- {f} ağırdan almak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف postpone, put off until a later time; delay, hold back, defer في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} procrastinate
postpone, put off until a later time; delay, hold back, defer
الواصلة
postpone, put off un·til a lat·er time; delay, hold back, de·ferالنطق
Resimler
المفضلات