postayla

listen to the pronunciation of postayla
التركية - الإنجليزية
by post
by mail
per post
posta
mail

If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery. - Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.

Can you mail these letters for me? - Benim için bu mektupları postalayabilir misin?

posta
post

I got my son to post the letters. - Oğluma mektupları postalattım.

Please remember to post the letters. - Lütfen mektupları postalamayı unutma.

postayla göndermek
post
postayla göndermek
mail
postayla göndermek
to post, to mail
posta
(Askeri) timber
posta
mail steamer
posta
time

Please mail this letter the next time you go to the post office. - Bir dahaki sefere postaneye gittiğinde lütfen bu mektubu postalar mısın?

I finally have time to reply to the mail that I have received these past three weeks. - Sonunda bu son üç hafta boyunca almış olduğum postaları yanıtlamak için zamanım var.

posta
parcel

Will you mail this parcel for me? - Bu koliyi benim için postalar mısın?

Are you going to send this by parcel post? - Bunu paket postasıyla mı göndereceksin?

posta
(Bilgisayar) mail-in
posta
post officer
posta
(Askeri) dispatch-rider
posta
mail coach

He robbed the mail coach. - O, posta arabasını soydu.

posta
(Bilgisayar) mailing

Please don't forget to put a stamp on the letter before mailing it. - Postalamadan önce mektuba pul yapıştırmayı unutma.

I remember mailing the letter. - Ben mektubu postaladığımı hatırlıyorum.

posta
(Bilgisayar) mail and post
posta
dispatch rider
Posta
(Denizcilik) frame
posta
mailings
posta
mail truck; mail train; mail steamer
posta
team, crew, gang
posta
post boy
posta
(Askeriye) orderly
posta
postal service

Postal services are a government monopoly. - Posta hizmetleri devlet tekelindedir.

The U.S. Postal Service could shut down as early as next year. - U.S. Postal Service gelecek yılın başına kadar kapanabilir.

posta
post, mail; postal service; mail coach, mail train, mail steamer; team, gang, crew; time" " kez, defa, sefer; relay, shift vardiya
posta
trip, run
posta
mail, post
posta
postal service, the post office
posta
postal

The postal service in this country isn't fast. - Bu ülkede posta hizmeti hızlı değildir.

Postal services are a government monopoly. - Posta hizmetleri devlet tekelindedir.

posta
post office

There used to be a post office on the corner. - Köşe başında postahane vardı.

There is a post office close by. - Yakında bir postane var.

posta
relay
posta
picket
posta
rib
التركية - التركية

تعريف postayla في التركية التركية القاموس.

POSTA
(Osmanlı Dönemi) Belli zamanlarda sefer yapan ve çok zaman posta taşıyan vasıta
POSTA
(Osmanlı Dönemi) İtl. Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emânetlerin hepsi
POSTA
(Osmanlı Dönemi) Takım, kol
POSTA
(Osmanlı Dönemi) Hizmet nöbetinde bulunan er
POSTA
(Osmanlı Dönemi) Bu emânetleri toplayan ve dağıtan idare ve onun yeri
POSTA
(Osmanlı Dönemi) Sefer
posta
24 saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
posta
Belli zamanlarda gönderilen mektup vb.ni taşıyan araç
posta
Geminin kaburgasını oluşturan, tekneye şeklini veren, aşağıda omurgaya yukarıda güverteye bağlanan, kaplamaların üzerine yerleştiği ağaç veya demir parçalar
posta
Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü: "Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim."- Ö. Seyfettin
posta
Bir sanayi ya da ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
posta
Subayların hizmetine bakan er
posta
Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup, evrak, para, koli vb. emanetlerin bütünü
posta
Vapur, tren, uçak gibi taşıtlarla yapılan yolculuk. 24 saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
posta
Bir posta servisi aracılığıyla nakledilen mektup veya paket
posta
üzerinde kaplama tahtalarının bağlandığı ağaç veya madeni eğriler
posta
Kez, defa, sefer
posta
Tatar
posta
Mektup veya paketleri bir yerden başka bir yere nakletme
posta
Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer
posta
Vapur, tren, uçak gibi taşıtlarla yapılan yolculuk
posta
Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü
posta
Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
posta
üzerine kaplama tahtalarının tespit edildiği ağaç veya maden eğriler
posta
Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer: "Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubunu geri getirdi / Dünya postaları."- A. N. Asya
postayla
المفضلات