Mektubu postalamak için postaneye gitti.
- He went to the post office to mail the letter.
Tom bir mektup postalamak için postaneye gitti.
- Tom went to the post office to mail a letter.
Lütfen mektupları postalamayı unutma.
- Please don't forget to post the letters.
Bu bir postane, şu ise bir bankadır.
- This is a post office and that is a bank.
Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
- Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
Mary ilk çocuğunun doğumundan sonra şiddetli bir doğum sonrası depresyon geçirdi.
- Mary suffered from severe postnatal depression after the birth of her first child.
Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
- Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
Köprü on kolonla destekleniyor.
- The bridge is supported by 10 posts.
Başını bir sütuna çarptı.
- He bumped his head against a post.
Her sabah postacı mektupları dağıtır.
- The postman delivers letters every morning.
Oğluma mektupları postalattım.
- I got my son to post the letters.
Lütfen bu koliyi postaneye götür.
- Please take this parcel to the post office.
Postane kolejden uzak değildir.
- The post office is not far from your college.
Pazar günü posta hizmeti var mı?
- Is there postal service on Sunday?
Bu ülkede posta hizmeti hızlı değildir.
- The postal service in this country isn't fast.
Genel müdür her bir adamı görevine atadı.
- The president appointed each man to the post.
O, idari bir göreve yükseltildi.
- He was advanced to a managerial post.
Ben, birkaç saatliğine ev işimi yapmayı erteledim.
- I postponed doing my housework for a few hours.
İşte, şimdi cümlen gelecek kuşaklara bırakıldı!
- Here, your sentence is now consigned to posterity!
Oğluma mektupları postalattım.
- I got my son to post the letters.
Lütfen mektupları postalamayı unutma.
- Please don't forget to post the letters.
post game - oyun sonarsı.
Şu an için yeni görevinize katlanmalısın. Sana bugünlerden birinde daha iyi bir yer bulacağım.
- You must put up with your new post for the present. I'll find you a better place one of these days.
Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır.
- In the post office, mail is classified according to the place where it is to go.
Olay bir sonraki duyuruya kadar ertelendi.
- The event has been postponed until further notice.
Herkesin bildiği gibi Christopher Columbus, Amerika'yı en son keşfeden olduğu için sonraki kuşaklar tarafından onurlandırıldı.
- Christopher Columbus, as everyone knows, is honored by posterity because he was the last to discover America.
Mail items posted before 7.00pm within the Central Business District and before 5.00pm outside the Central Business District will be delivered the next working day.
sent via post; parcel post''.
He prided himself on looking neat even when he was riding post.
Since Jim was new to the game, he had to post $4 in order to receive a hand.
Lew reckons he had three options for the cash-cow which was Premier post the Coles sale.
I couldn't figure it out so I posted a question on Usenet.
Post no bills.
Thanks for saving my hide.
- Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
Mary had a little lamb whose fleece was white as snow.
- Mary'nin postu kar gibi beyaz olan küçük bir kuzusu vardı.