portakallık

listen to the pronunciation of portakallık
التركية - الإنجليزية
orange grove
A group of cultivated orange trees
grove of orange trees
portakal
orange

Mother bought two bottles of orange juice. - Anne iki şişe portakal suyu aldı.

There are no oranges on the table. - Masanın üstünde hiç portakal yok.

portakal
orangey
portakal
orange tree

I am planting an orange tree. - Ben bir portakal ağacı dikiyorum.

Before bearing fruit, orange trees bloom with orange blossoms. - Meyve vermeden önce, portakal ağaçları turuncu çiçekleri ile çiçek açar.

portakal
orange (the fruit)
portakal
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sedefotugiller) sweet orange
portakallık
المفضلات