Mother bought two bottles of orange juice.
- Anne iki şişe portakal suyu aldı.
There are no oranges on the table.
- Masanın üstünde hiç portakal yok.
I am planting an orange tree.
- Ben bir portakal ağacı dikiyorum.
Before bearing fruit, orange trees bloom with orange blossoms.
- Meyve vermeden önce, portakal ağaçları turuncu çiçekleri ile çiçek açar.