The movie gained her great popularity.
- Film ona büyük popülerlik kazandırdı.
This movie has won great popularity.
- Bu film büyük popülerlik kazandı.
Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
- Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
The singer is popular among young people.
- Şarkıcı genç insanlar arasında popülerdir.
She is very popular among the students.
- Öğrenciler arasında çok popüler.
Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
- Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.