That politician is full of ambition.
- Bu politikacı hırs dolu.
Someone made a threat to kill that politician.
- Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
- Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
Federalist leaders denounced Jefferson's policy.
- Federalist liderler Jefferson'ın politikasını kınadı.
He has no interest in politics.
- Onun politikaya ilgisi yok.
I am trying to understand the politics of my country.
- Ülkemin politikasını anlamayı deniyorum.