polemik

listen to the pronunciation of polemik
التركية - الإنجليزية
argument
polemic

He didn't engage in petty polemics. - Ucuz polemik yapmadı.

My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read. - Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.

polemics

He didn't engage in petty polemics. - Ucuz polemik yapmadı.

polemic, argument
polemical
التركية - التركية
Siyasal, bilimsel ya da yazınsal konulardaki sert tartışma
Siyasi, bilimsel, edebî konularda sert tartışma
POLEMİK
(Hukuk) Münakaşa, tartışma, çekişme; sonuçsuz tartışma
polemik
المفضلات