İnanıyorum, onun iki oğlu var.
- He has two sons, I believe.
Paul'ün üç oğlu var. Onlar birbirine çok benziyor.
- Paul has three sons. They look very much alike.
O, oğullarının her birine para verdi.
- He gave money to each of his sons.
O, arazisini oğulları arasında dağıttı.
- He distributed his land among his sons.