Bu ayakkabılar, bu beyaz etekle iyi gider. - Those shoes go well with this white skirt.
Bu ayakkabılar, bu beyaz etekle iyi gider.
Those shoes go well with this white skirt.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı. - Susan shined her father's shoes.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
Susan shined her father's shoes.