Bir adam kırklı ve ellili yaşlarında hala yürümeye başlayan bir çocuktur.
- In his forties and fifties, a man is still a toddler.
Arthur ellili yaşlarının başlarındaydı.
- Arthur was in his early fifties.
Radyoda çalan ellilerin bir müziği vardı.
- There was some fifties music playing on the radio.