Ben onun duygularını incitmiş olabilirim.
- I may have hurt his feelings.
Müzik duyguları tahrik eder.
- Music moves the feelings.
Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
- He looked confident but his inner feelings were quite different.
Onun duyguları kolayca incinir.
- Her feelings are easily hurt.