Rehin tutanlar kendilerini patlayıcılarla silahlandırmıştı.
- The hostage-takers armed themselves with explosives.
Onların patlayıcıları var.
- They have explosives.
Onların patlayıcıları var.
- They've got explosives.
Patlayıcılar bir çöp kutusunun içine saklanmıştı.
- The explosives were hidden in a trash bin.