Doktor hastanın yaşamak için sadece birkaç günü olduğunu vurguladı.
- The doctor emphasized that the patient only had a few days to live.
Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
- In his autobiography, he repeatedly refers to his unhappy school days.
O günlerde her sabah altıda kalkardım.
- In those days, I used to get up at six every morning.
Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.
- I never read this book without being reminded of my old days.