Bütün gece beyin fırtınası yaparak ayaktaydım.
- I was up all night brainstorming.
Tom, beyin fırtınası toplantısında şeytanın avukatı rolünü oynadı.
- Tom played the role of devil's advocate at the brainstorming meeting.
Keşke Tom'un zekasına sahip olsam.
- I wish I had Tom's brains.
O, sorunu nasıl halledeceği hakkında kafa yoruyor.
- He's racking his brains about how to deal with the matter.
Tom soruna bir çözüm için kafa patlatıyor.
- Tom has been racking his brains for a solution to the problem.