O, radyonun fişini taktı.
- He plugged in the radio.
Tom fişi prize taktı.
- Tom pushed the plug into the socket.
Bu deliği tıkamak için bir şey bulmalıyız.
- We must find something to plug up this hole.
Bu sadece bujilerle ilgili bir sorun olabilir.
- It could just be a problem with the spark plugs.
Neden bujileri değiştirmedin?
- Why didn't you replace the spark plugs?
Banyo lavabosu tıkalı.
- The bathroom sink is plugged.
Bu deliği tıkamak için bir şey bulmalıyız.
- We must find something to plug up this hole.
Önce fişi prize takmanız gerekir.
- You must plug in the connector first.
Bilgisayarınızın prize takılı olduğunu doğrular mısınız?
- Could you verify that your computer is plugged in?
Bu sadece bujilerle ilgili bir sorun olabilir.
- It could just be a problem with the spark plugs.
Neden bujileri değiştirmedin?
- Why didn't you replace the spark plugs?
The main guest on the show just kept plugging his latest movie: it got so tiresome.
During the interview, the author put in a plug for his latest novel.
He attempted to plug the leaks with some caulk.
... Just plugging them. ...