Dün gece güzel bir rüya gördüm.
- I had a pleasant dream last night.
Güzel bir gündü ama parkta çok az kişi vardı.
- It was a pleasant day, but there were few people in the park.
Hiçbir şey sabah yapılan bir yürüyüş kadar hoş değil.
- Nothing is as pleasant as a walk in the morning.
Seni burada görmek ne hoş sürpriz!
- What a pleasant surprise to see you here!
Platoda yürüyüş yapmak zevklidir.
- It's pleasant to take a walk on the plateau.
Kırsalda gezmeyi zevkli buldum.
- I found it pleasant walking in the country.
Ne keyifli bir yolculuk yaptık!
- What a pleasant journey we had!
O çok keyifli görünüyor.
- He seems very pleasant.