playing of games of chance; act of involving oneself in a risky undertaking

listen to the pronunciation of playing of games of chance; act of involving oneself in a risky undertaking
الإنجليزية - التركية

تعريف playing of games of chance; act of involving oneself in a risky undertaking في الإنجليزية التركية القاموس.

gambling
{i} kumar

Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir. - I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.

Kumar oynamayı bırakmalısın. - You need to stop gambling.

gambling
{f} kumar oyna

Bazı insanlar kumar oynamanın bir günah olduğunu düşünüyor. - Some people think that gambling's a sin.

Kumar oynamayı bırakmalısın. - You need to stop gambling.

gambling
kumar oynama

Kumar oynamayı bırakmak zorundasın. - You must stop gambling.

Bazı insanlar kumar oynamanın bir günah olduğunu düşünüyor. - Some people think that gambling's a sin.

gambling
(isim) kumar
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} gambling
playing of games of chance; act of involving oneself in a risky undertaking

    الواصلة

    playing of games of chance; act of in·vol·ving one·self in a ris·ky un·der·tak·ing

    النطق

المفضلات