Onlar çok oyuncuydular.
- They were so playful.
Yaban gelincikleri oyuncu ve meraklıdırlar.
- Ferrets are playful and curious.
Gitar çalmak eğlencelidir.
- Playing the guitar is fun.
Gitar çalmak istiyorum.
- I want to play the guitar.
Oynamak için lütfen okul bahçesine gidin.
- Please go to the playground to play.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
Onun oynak alayı onu harekete geçirdi.
- Her playful teasing galvanized him into action.
Resident Evil 4 şu ana kadar oynadığım en iyi oyunlardan biridir.
- Resident Evil 4 is one of the best games I have ever played.
Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
- Daddy, may I go out and play?
Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin.
- The play was very amusing; you ought to have gone there.
Satranç oynamayı biliyor musun?
- Do you know how to play chess?
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
Videoyu oynatabilmeniz için yazılımınız güncel olmalı.
- Your software should be up-to-date to play the video.
DVD oynatıcı, video kaset oynatıcının yerini aldı.
- The DVD player replaced the videotape player.
Bir köpek yavrusu ile oynamak çok eğlenceli.
- It is great fun to play with a puppy.
Tenis oynamak eğlenceli.
- It's fun to play tennis.
Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi.
- The theater group performed the new play.
Oyun çok popülerdi ondan tiyatro neredeyse tam doluydu.
- The play was so popular that the theater was almost full.
Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.
- Sami's band was playing a show in Cairo.
Tom şakayla Mary'nin kolunu yumrukladı.
- Tom playfully punched Mary's arm.
Siz benimle şaka yapmamalısınız.
- You should not play a joke on me.
Keman çalabilir misin?
- Can you play the violin?
Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun?
- How well can you play guitar?
Olayların akışına göre hareket edelim.
- Let's play it by ear.
Olayların akışına göre hareket edelim.
- Let's play that by ear.
Onlar çok şakacıydılar.
- They were so playful.
Gitar çaldığında bir mızrap kullanıyor musun?
- Do you usually use a pick when you play the guitar?
Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.
- Notice how the player uses his elbows.
Who's playing now?.
Her proper face / I not descerned in that darkesome shade, / But weend it was my loue, with whom he playd.
I've practiced the piano off and on, and I still can't play very well.
We had to play for an hour, so that meant that we didn't have time to play and joke around.
The rarity of male domination in fantasy play is readily explained.
Instead, they played dumb, remained silent, and did their classwork.
Too much play in a steering wheel may be dangerous.
You can play the DVD now.
No part of the brain plays the role of permanent memory.
My son thinks he can play music.
play games.
Can you play an instrument?.
Actually, we are pretty playful in our romantic life.
A party hat is a playful conical hat people wear at parties.
A brainteaser is a playful puzzle posed as a test of intelligence.