Tom bütün gün mısır ekiminde çalıştıktan sonra yorgun hissetti.
- Tom felt tired after working all day planting corn.
Biz ekime başlamadan önce toprağın sürülmüş olması gerekecek.
- The soil will have to be plowed before we start planting.
Johnny 46 yıl boyunca elma tohumlarını ekmeye devam etti.
- Johnny kept planting apple seeds for 46 years.
Annem bahçeye çiçek ekmekle meşgul.
- My mother is busy planting flowers in the garden.
Bahar ağaç dikimi mevsimidir.
- Spring is the season for planting trees.
Ormanların dikimi çevre için iyidir.
- Planting forests is good for the environment.
Annem bahçeye çiçek ekmekle meşgul.
- My mother is busy planting flowers in the garden.
Nisan ayı sebze tohumlarınızın çoğunu ekmek için en iyi zamandır.
- April is the best time to plant most of your vegetable seeds.
Bahçeye ağaç dikmek zorundayım.
- I have to plant trees in the garden.
Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var.
- We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.
Şirketimiz Rusya'da yeni bir kimya tesisi kurmayı planlıyor.
- Our company is planning to build a new chemical plant in Russia.
Boston'da bir fabrikamız var.
- We have a plant in Boston.
Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
- Valentina's mother worked in a textile plant.
Boston'da bir işletmemiz var.
- We have a plant in Boston.
Burada bir elektik santralı inşa etmek için planlar var.
- There are plans to build a power plant right here.
Nükleer enerji santralleri, ısı üretmek için uranyum fizyonuna dayanır.
- Nuclear power plants rely upon the fission of uranium to generate heat.
Bitkilerinle konuşur musun?
- Do you talk to your plants?
Bitkiler olmasaydı, biz yaşayamazdık.
- If it were not for plants, we wouldn't be able to live.
The new guy turned out to be a plant.
Kaç tane fidan satın aldın?
- How many plants did you buy?
Tatoeba bir bahçe gibidir: fidanlar ekmelisin, onlarla ilgilenmelisin ve nasıl büyüteceğini izlemelisin.
- Tatoeba is like a garden: you must plant seedlings, tend to them and watch them grow.
Ormanların dikimi çevre için iyidir.
- Planting forests is good for the environment.
Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.
- The gardener planted a rose tree in the middle of the garden.
Biz daha çok çiçek dikmemiz gerekir.
- We should plant more flowers.
Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.
- In order to make us and everyone else remember this day, I ask everyone to plant a tree with us.
Take one of the plantings over as a house-warming gift.
The garden had a couple of trees, and a cluster of colourful plants around the border.
Plant your feet firmly and give the rope a good tug.
O’Sullivan risked a plant that went badly astray, splitting the reds.
That gun's not mine! It was planted there by the real murderer!.
... Planting seeds has set man on a new path. ...