placed in or coming from the east

listen to the pronunciation of placed in or coming from the east
الإنجليزية - التركية

تعريف placed in or coming from the east في الإنجليزية التركية القاموس.

oriental
şark
oriental
şarkî
oriental
doğuya özgü
oriental
parlak doğulu kimse
oriental
{s} oryantal

Eliza oryantal değil. - Eliza's not Oriental.

O, oryantal sanatında birazcık uzmandır. - He is something of an expert on oriental art.

oriental
{s} doğu

Budizm makalesi, Doğu dinlerine olan ilgimi yeniden canlandırdı. - The article on Buddhism revived my interest in Oriental religions.

Ben doğu çömlekçiliği ile ilgileniyorum. - I'm interested in oriental pottery.

oriental
(Tıp) Doğu memleketleri ile ilgili, doğu memleketlerinde görülen
oriental
doğulu kimse
oriental
{s} parlak (inci)
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} oriental
placed in or coming from the east

    الواصلة

    placed in or com·ing from the east

    التركية النطق

    pleyst în ır kʌmîng fırm dhi ist

    النطق

    /ˈplāst ən ər ˈkəməɴɢ fərm ᴛʜē ˈēst/ /ˈpleɪst ɪn ɜr ˈkʌmɪŋ fɜrm ðiː ˈiːst/
المفضلات