piquant; racy; as, a spicy debate

listen to the pronunciation of piquant; racy; as, a spicy debate
الإنجليزية - التركية

تعريف piquant; racy; as, a spicy debate في الإنجليزية التركية القاموس.

spicy
{s} baharatlı

Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı. - A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.

Tom Mary'nin yaptığı yemeklerin genellikle çok baharatlı olduğunu düşünüyor. - Tom thinks the food Mary makes is usually too spicy.

spicy
{s} acılı
spicy
muzır
spicy
açık saçık
spicy
edepsiz
spicy
{s} esprili
spicy
hoş

Tom baharatlı yemek yemekten hoşlanmıyor. - Tom doesn't enjoy eating spicy food.

spicy
{s} çeşnili
spicy
edepsiz/baharatlı
spicy
zevkli
spicy
{s} baharlı
spicy
{s} kokulu
spicy
spicily baharatla
spicy
{s} şık
spicy
{s} nükteli
spicy
bahar gibi güzel kokulu
spicy
spicinessbaharatlı oluş
spicy
tadı tuzu yerinde olan
الإنجليزية - الإنجليزية
spicy
piquant; racy; as, a spicy debate
المفضلات