The rain necessitated a postponement of the picnic.
- Yağmur bir piknik ertelemesi gerektirdi.
The picnic was a disappointment.
- Piknik bir hayal kırıklığıydı.
It looks like a perfect day for a picnic.
- Bu piknik yapmak için mükemmel bir gün gibi görünüyor.
I couldn't think of a better place to have a picnic.
- Piknik yapmak için daha iyi bir yer düşünemedim.