piknik

listen to the pronunciation of piknik
التركية - الإنجليزية
picnic

The rain necessitated a postponement of the picnic. - Yağmur bir piknik ertelemesi gerektirdi.

The picnic was a disappointment. - Piknik bir hayal kırıklığıydı.

basket dinner
basket lunch
cookout
(Tıp) pyknic
picnics
fete
piknik alanı
picnic site
piknik masası
picnic table
piknik yaparak
backpacking
piknik yapma
backpacking
piknik tüpü
picnic tube
piknik sepeti
hamper
piknik tüpü
camping cylinder
piknik yapmak
to picnic
piknik yapmak
picnic

It looks like a perfect day for a picnic. - Bu piknik yapmak için mükemmel bir gün gibi görünüyor.

I couldn't think of a better place to have a picnic. - Piknik yapmak için daha iyi bir yer düşünemedim.

piknik yapmak
to picnic, have a picnic
piknik yeri
picnic area
piknik yeri
picnic site
piknik yüz
picnic face
piknik yapmak
go on a picnic
Piknik yapmak
take a picnic
Piknik yapmak
have a picnic
التركية - التركية
Kırda yenen yemek: "Bizimkiler, bugün damat bey ailesi tarafından tertip edilmiş bir pikniğe davetli..."- R. N. Güntekin
Kır yemeği
Suyu, yeşilliği olan mesire yeri
Kırda yenen yemek
piknik alanı
Piknik yapmaya elverişli geniş ve yeşil alan
piknik tip
Orta boylu, şişmanca, geniş ve yumuşak yüzlü, kalınca boyunlu, yukarı doğru daralan şişkin göğüslü ve iri göbekli kimse
piknik tüpü
Piknikte kullanılan küçük bütan gazı tüpü
piknik tüpü
Boyutu küçük olan tüp
piknik yapmak
Kırda yemek yemek ve gezinti yapmak
piknik
المفضلات