We had so much fun cooking.
- Biz yemek pişirerek çok eğlendik.
Tom spent all afternoon cooking.
- Tom bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.
Tom and Mary spent the afternoon baking pumpkin pies.
- Tom ve Mary öğleden sonrayı bal kabaklı turta pişirerek geçirdiler.
Tom and Mary spent all morning baking cupcakes.
- Tom ve Mary tüm sabahı kekler pişirerek geçirdi.
Shall I cook dinner for you?
- Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?
Could you cook a skewer for me, please?
- Bana bir şiş pişirir misin, lütfen?
This style of cooking is peculiar to China.
- Bu tarz pişirme Çin'e özgüdür.
He likes cooking for his family.
- O,ailesi için yemek pişirmeyi sever.
Tom admitted that he didn't eat the cake that his girlfriend had baked for him.
- Tom onun kız arkadaşının onun için pişirdiği pastayı yemediğini itiraf etti.
Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
His wife being out, he cooked dinner for himself.
- Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.
Mother has not cooked dinner yet.
- Anne henüz akşam yemeğini pişirmedi.