peygamber

listen to the pronunciation of peygamber
التركية - الإنجليزية
prophet

A prophet is not recognized in his own land. - Bir peygamber kendi toprağında tanınmaz.

Yes, I also have a relationship with the prophet. - Evet, benim de peygamberle bir ilişkim var.

the Prophet Muhammad
prophet yalvaç, elçi, resul, nebi
seer
(kadın) prophetess
lignum
peygamber balığı
(Denizbilim) john dory
peygamber böceği
(Hayvan Bilim, Zooloji) praying mantis
peygamber devesi
(Hayvan Bilim, Zooloji) praying mantid
peygamber dikeni
(Botanik, Bitkibilim) milk thistle
peygamber dikeni
(Botanik, Bitkibilim) silybum marianum
peygamber dikeni
(Botanik, Bitkibilim) blessed thistle
peygamber çiçeği
(Botanik, Bitkibilim) centaurea
peygamber devesi
(Hayvan Bilim, Zooloji) Mantis, praying mantis
peygamber çiçeği
Messenger flower
peygamber ağacı
lignum vitae
peygamber devesi
mantis
peygamber devesi
praying mantis
peygamber kuşu
(Hayvan Bilim, Zooloji) white wagtail
peygamber sabrı
patience of job
peygamber sabrı
patience of a saint
peygamber çekirgesi
(Tabiat Doğa) (böcek, haşere, Fam: Mantidae) [syn.: peygamber çekirgesi, peygamber devesi] praying mantis
peygamber öldürme
(Pisikoloji, Ruhbilim) vaticide
ısa peygamber
Jesus Christ
Eyüp peygamber
Job
peygamberler
prophets

Prophets have been forecasting the end of the world for centuries. - Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir.

yunus peygamber
prophet jonah
Davut peygamber
Psalmist
Eski ahitte geçen ikinci derecedeki peygamber
Hosea
Nuh der, peygamber demez
(Konuşma Dili) He's as stubborn as a mule./He's as stubborn as they come
Nuh deyip peygamber dememek
to be as stubborn as a mule
Prophet Job : Eyüp peygamber
Job
Yahya peygamber
John the Baptist
dünya (Peygamber) Süleyman'a bile kalmamış
(Atasözü) No man can live forever
kadın peygamber
sibyl
kahverengi peygamber çiçeği
brown knapweed
yunus peygamber
Jonah
ısa peygamber
Jesus
ısa peygamber
Messiah
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (Peyamber) f. Allah'tan haber getiren. Allah'ı, âhireti, zararlı ve faydalı şeyleri tanıtan. Nebi. (Bak: Mefhar-ı kâinat, Muhammed (A.S.M.), Nübüvvet, Resül
Tanrı'nın buyruklarını bildiren, haber getiren kimse, yalvaç, elçi, resul, nebi
Hazreti Muhammed
(Osmanlı Dönemi) FİRİSTADE
yalvaç
savacı
nebi
peygamber çiçeği
(Botanik, Bitkibilim) Orta Anadolu'da tarlalarda yetişen, çiçekleri mavimsi renkte bir yıllık bir bitki, mavi kantaron, acımık, belemir (Cephalaria syriaca)
peygamber ağacı
Yabanî kimyongillerden, Antil Adalarında ve Venezuela'da yetişen, 10-15 m yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, reçinesinden gayakol çıkarılan bir ağaç (Guaiacum of cicinale)
peygamber balığı
bakınız: dülger balığı
peygamber dikeni
bakınız: deve dikeni
peygamber çiçeği
Mavi kantaron, belemir (Centaurea cyanus)
peygamber öküzü
Ahmak, budala
peygamber üzümü
Bir çeşit tatlı, iri üzüm
Peygamberler
enbiya
peygamberler
(Osmanlı Dönemi) enbiyâ
peygamber
المفضلات