pertinency

listen to the pronunciation of pertinency
الإنجليزية - التركية
uygunluk
relevance
{i} ilgi

İtiraz ediyorum. Bunun kesinlikle hiç bir ilgisi yok. Bütün itirazlar duruşmaya kadar ertelenmiştir. - Objection. This certainly has no relevance. All objections have been waived till the trial.

İlgi, iletişimde anahtar bir unsurdur. - Relevance is a key element in communication.

relevance
{i} ilişki
relevance
ayırıcı olma özelliği
relevance
belirginlik
relevance
ayırıcılık
relevance
{i} (belirli bir konuyla olan) ilgi
relevance
{i} alâka

Bunun benim arka planımla alakası yok. - This has no relevance to my background.

Ben alakayı görmüyorum. - I don't see the relevance.

relevance
{i} uygunluk
الإنجليزية - الإنجليزية
The quality of being pertinent to the matter at hand; relevance
{n} propriety, fitness
The quality or state of being pertinent; justness of relation to the subject or matter in hand; fitness; appositeness; relevancy; suitableness
{i} connection, relation; fittingness, appropriateness; relevance
relevance
pertinency
المفضلات