pertaining to or located near one's neck; close

listen to the pronunciation of pertaining to or located near one's neck; close
الإنجليزية - التركية

تعريف pertaining to or located near one's neck; close في الإنجليزية التركية القاموس.

neck
(Mühendislik) boyun

Tom siyah bir boyunluk takıyordu. - Tom was wearing a neck brace.

Zürafaların çok uzun boyunları var. - Giraffes have very long necks.

neck
sarılmak
neck
berzah
neck
sarmaş dolaş öpüşmek
neck
kıstak
neck
yaka

Dedektiflerden biri onu boynundan yakaladı. - One of the detectives seized him by the neck.

O, beni boynumdan yakaladı. - He caught me by the neck.

neck
dil
neck
giysi boynu
neck
azami gayr
neck
{i} (elbisede) yaka
neck
boyun gibi şey
neck
(Tıp) Boyun, cervix
neck
iki kara parçasını birleştiren dil
neck
break ones neck boynu kırılmak
neck
{i} (şişede) boyun, boğaz
neck
{f} sarmaş dolaş olmak [amer.]
neck
keman sapı
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} neck
pertaining to or located near one's neck; close
المفضلات