pertaining to, or being market of staple for, commodities; as, a staple town

الإنجليزية - التركية

تعريف pertaining to, or being market of staple for, commodities; as, a staple town في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

staple

{i} başlıca mahsül

staple

tel

Bir tel zımbanın neye benzediğini biliyorum. - I know what a stapler looks like.

Tel zımbanın ne olduğunu biliyorum. - I know what a stapler is.

staple

zımbalamak

staple

esas

staple

lif

staple

bir yerin başlıca ürünü

staple

başlıca konu

staple

uzunluğuna göre tas

staple

{i} iplikçik

staple

en önemli kısı

staple

{i} çatal çivi

staple

{f} çatal çivi ile tutturmak

staple

{i} başlıca ürün

staple

bir yerin ürettiği başlıca mahsul

staple

{i} (birinin/bir hayvanın) temel yiyeceği: Grass is a staple of a zebra's diet. Ot zebranın temel

staple

{s} piyasada tutulmuş

staple

{i} esas ürün

staple

{i} zımba teli, tel

staple

{f} sınıflamak (yün vb.)

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف pertaining to, or being market of staple for, commodities; as, a staple town في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

staple

الواصلة

pertaining to, or be·ing mar·ket of sta·ple for, commodities; as, a sta·ple Town