Perspektifini kaybediyorsun.
- You're losing perspective.
Tom'un farklı bir perspektifi var.
- Tom has a different perspective.
Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum.
- I share his political perspective.
Soruna başka bir bakış açısından yaklaşmaya karar verdim.
- I've decided to approach the problem from another perspective.
Yeni bir bakış açısı elde etmelisin.
- You need to get a new perspective.
Bakış açısını kaybettin.
- You've lost perspective.
You can put your worries into perspective when you realise how many people in the world are so much worse off than you.
... what we think of as routine life. Maybe it provides some perspective or maybe it will ...
... perspective. ...