person employed by someone else, working for money (salary or wages)

listen to the pronunciation of person employed by someone else, working for money (salary or wages)
الإنجليزية - التركية

تعريف person employed by someone else, working for money (salary or wages) في الإنجليزية التركية القاموس.

employee
{i} işçi

Tom işçiyi çalmakla suçladı. - Tom accused the employee of stealing.

Dün işten atılan diğer üç işçiyi tazmin etmek zorunda kaldım. - I had to make up for three other employees, who were laid off yesterday.

employee
çalışan

Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil. - Send me the best employees that money can buy. Money is no object.

Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor. - Tom doesn't know how to treat his employees properly.

employee
{i} eleman

Tom şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi eleman. - Tom is the best employee we've ever had.

Hiç Fransızca konuşan elemanınız var mı? - Do you have any French-speaking employees?

employee
(Ticaret) ücretli

Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir. - Each employee is entitled to a two week paid vacation per year.

employee
{i} adam
employee
müstahdem
employee
{i} personel

Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı. - The short term contract employees were dismissed without notice.

Hiç Fransızca konuşan personeliniz var mı? - Do you have any employees who speak French?

employee
hizmetli
employee
bir başkası hesabına ücret karşılığında çalışan kimse
employee
(Askeri) MEMUR, MÜSTAHDEM, İŞÇİ
employee
{i} görevli
الإنجليزية - الإنجليزية
employee
person employed by someone else, working for money (salary or wages)
المفضلات